Çirkin Prenses ve Bülbül

Uzak diyarlarda, büyük bir şatoda çirkin bir prenses yaşardı. O kadar çirkindi ki görenler ondan korkardı. Bu durumuna oldukça üzülen çirkin prenses aynalara bakamaz oldu. Şatoda bütün aynaları kaldırdı. Hiçbir yerde kendi çirkinliğini gösterecek ayna, vazo bırakmadı. Her gün bu durumuna oldukça üzülen prenses saatlerce ağlardı. Yıllar önce içtiği o güzel deredeki sudan dolayı bu çirkin hale gelmişti. Güzel olmak için çok çaba aradı ama bulamadı. Bu yüzden genç yaşta çirkin olmuş ve kimse onunla evlenmek istemiyor, hatta kaçıyordu.

Günlerden bir gün şatonun balkonundan dışarı bakarken yanına güzel bir bülbül konar. Bülbül o kadar güzeldi ki adeta renkleri ışık saçıyordu. Çirkin prenses bülbülün bu güzelliğine hayran hayran bakarken bu sırada bülbül prensese seslendi:

-Merhaba, prenses çok yoruldum ve burada dinlenmek istedim. İzin var mıdır?

-Tabi güzel bülbül dinlenebilirsin.

-Fakat sen neden ağlıyordun prenses?

-Ben ağlamayayım da kimler ağlasın güzel bülbül. O kadar çirkin yüzüm var ki kimse beni görmek istemiyor. Herkes benden kaçıp, korkuyor. Aynalara küstüm.

-Üzüldüm prenses ama sen çok iyi birine benziyorsun. Bu insanlar senin çirkinliğini görüp o güzel huyunu görmüyorlar mı? İnsanlarda benim güzelliğime bakıp, sadece ondan söz ediyorlar. Belki de aslında çok kötü bir bülbülüm ama kimse buna bakmıyor. Üzülme prenses mutlaka senin çirkinliğine aldırmayan sadece güzel huyun için sevecek birini bulursun diyerek çirkin prensese veda etti.

Bu konuşmalardan sonra çirkin prenses az da olsa üzülmeyi bıraktı ve şatodan çıkarak ormanda biraz dolaşmak istedi. Bülbülün söyledik gerçekten doğruydu. Çirkin olması huyunun kötü olmasından daha iyiydi. Uzun uzun dolaştıktan sonra karşısına bir genç çıkar. Bu genç çok yakışıklı ve uzun boyluydu. Atıyla giderken çirkin prensesi fark etmedi ve ona çarptı. Yere düşen çirkin prensesi hemen kaldırmak için atından inen genç prensesten özür diledi. Prenses şaşkın şaşkın gence bakarken kendisiyle konuşmasına şaşırdı. Genç yakışıklı ona kim olduğunu sordu. Onu evine götürmeyi teklif eden genç, çirkin prensesle bol bol konuştu. Ondan çok hoşlanan genç yakışıklı her gün çirkin prensesi görmeye geliyordu. Bir gün çirkin prenses le evlenmek istediğini söyledi. Çünkü onun çirkinliğinden çok onun iyi bir kişi olmasını seviyordu.  Bundan oldukça mutlu olan çirkin prenses genç yakışıklı ile evlenmeyi kabul etti. Artık çirkin olmasına üzülmeyen prenses düğün gününü sabırsızlıkla bekliyordu. Düğün sabahı uyandığında yardımcısı odaya geldi ve gözlerine inanamadı. Çirkin prenses adeta güzeller güzeli bir prenses olmuş ve büyü bozulmuştu. Çünkü artık prenses çirkin olmasına üzülmeyip kendini öyle kabul etmesi büyünün bozulmasına neden olmuştu. Böylece genç yakışıklı ile evlenip uzun yıllar mutlu yaşadılar.