Küçük ve şirin bir köyde yeşilliklerin bol, ormanların çok olduğu bir yerde anne ile oğul yaşarmış. Küçük yaşta babası ölen bu çocuk annesini çok severmiş. Babası ona Keloğlan ismini vermiş. Keloğlan annesiyle birlikte tarlada çalışır ve boş zamanlarıyla arkadaşlarıyla oynarmış. Yine günlerden bir gün annesine yardım ettikten sonra arkadaşlarıyla oynamak için yola koyulmuş. Ormandan geçerken küçük bir çocuğun ağladığını duymuş ve yanına gitmiş. Küçük çocuk o kadar ağlıyormuş ki, gözleri kıpkırmızı olmuş. Keloğlan küçük çocuğa yaklaşıp ve sormuş: Okumaya devam et
Kategoriler: Keloğlan Masalları
Tavşan İle Kaplumbağa
Bahar gelmesi ile birlikte, tüm hayvanlar ormanda coşku içerisinde yaşamaya başlamışlar. Çetin geçen soğuk kışlar aylarının ertesinde, doğa sımsıcak güzelliğini tekrar kazanmış. Ceylanlar bir o yana, bir bu yana zıplıyor, kaplumbağalar güneşleniyor, ayılar kış uykularından yeni uyandıkları için karınlarını doyuruyorlarmış. Birbirlerine sataşmadan zaman geçiremeyen orman halkı, baharı kutlamak için bir şenlik düzenlemeye karar vermiş. Okumaya devam et
Keloğlan ve Kuyudaki Dev
Bir varmış, bir yokmuş, evvel zaman içinde, kalbur zaman içinde develer tellalken, pireler berberken, ben annemin beşiğini tıngır mıngır sallarken; ülkenin birinde bir kasaba varmış. Bu kasabanın kenar mahallelerindeki bir kulübede, çok fakir bir keloğlan ile ihtiyar annesi yasamakta imiş. Keloğlan çok akilli ve becerikli olmasına rağmen çalışmaktan hoşlanmaz, tembel tembel evde oturmayı, ne buldu ise yiyip, içmeyi ve uyumayı severmiş. Okumaya devam et