Çirkin Ördek Yavrusu

Ördek ailesi, dağların arsındaki yemyeşil boylu boyunca uzanan vadideki bir çiftlikte yaşıyordu. Bu çiftlikte tavuklar, horozlar, atlar, köpekler, inekler, buzağlar neler yoktu ki? Türlü türlü eğlenceler içinde,  günler geçiyordu. Bütün çiftlik ahalisi gün boyunca şakalaşıyor, birbirlerine laf atıyordu. Anne ördeğin yeni yumurtaları vardı. Tüm çiftlik hayvanları, yeni yumurtaların çatlayacağı günü iple çekiyordu.

Saatler günlere karıştı, gündüzler gecelere, bir sabah erkenden yedi yumurtanın ilki çatladı. İçerisinden sersemlemiş bir ördek yavrusu çıktı. Anne ördek çok mutluydu. ‘Heyyy uyanın. Yavrularım çıkıyor yumurtalarından’ diye seslenerek, müjdeyi verdi çiftlik ahalisine. Horozlar ve tavuklar sabahın il ışıkları ile çoktan uyanmışlar, koşarak gelmişler anne ördeğin yanına. Tek tek bütün yumurtalar çatlamış, ördek yavruları ürkerek de olsa hayata merhaba demişlerdi. Sadece en büyük yumurta bir türlü çatlamıyordu. Uzun geçen bekleyişin ardından sağa sola hareket etmeye başladı bu kocaman yumurta. Anne ördek ve diğer hayvanlar dikkat kesilmiş, gözlerini bir an olsun bile ayırmamışlar büyük yumurtadan. İçinden çıka çıka, diğer yavrulardan daha iri bedeni, küçük kafası ve gri tüyleri ile çirkin mi çirkin bir yavru çıkmış. Anne ördek ‘Olsun, büyüyünce güzelleşecektir’ diye geçirmiş içinden. Günler haftaları, haftalar ayları kovalamış, kış ayları geçip, bahar aylarının sıcaklığı ve neşesi sarmış dört bir tarafı. Çiftliğe yakın olan göle her zamanki gibi kuğular geldikçe, herkes kıskanarak onlara bakıyormuş. Zarafet ve güzelliklerine hayran kalmamak elde değilmiş.

  Çirkin ördek yavrusu da büyümeye başlamış, çiftlik halkı her zaman dalga geçermiş bu yavru ile. Beyaz kuğulara baktığında hayran kalmış. ‘Keşke bende bir kuğu olsaydım. Benimle dalga geçmeyi bırakırlardı.’ Diye düşünmüş. Ertesi gün bir kuğu, çiftlik tellerinin yanına yaklaşarak laf atmaya başlamış orada yaşayanlara ‘Nasılsınız? Sıhhatesinizdir inşallah?’ demiş. Kuğu tüm güzelliği ve özgürlüğün verdiği haz ile dalga geçiyormuş onlar ile. Ördeklerin arasında dolanan kuğu yavrusunu görünce şaşırmış ‘Heyy sen kuğu yavrusu, ne yapıyorsun ördeklerin içinde?’ diye seslenmiş. Çirkin ördek yavrusu hiç üstüne alınmamış, etrafına bakınıyormuş. ‘Kuğu mu, vardı çiftlikte? Bak hiç haberim yok ’ diyerek mırıldandı. Kuğu ise sesini duyuramadığını düşünerek daha yüksek bir ses ile seslendi ‘Sana diyorum, gelsene buraya. Ne yapıyorsun orada? Artık yüzmeyi öğrenmen lazım’. Herkes şaşkınlık içinde çirkin ördek yavrusuna bakıyordu. Kuğu, onunla konuşuyordu. Tellerin arasından çekip çıkardı kuğu, çirkin ördek yavrusunu. Kanatları ile iteleyerek göle kadar sürükledi ve gölün sularına bıraktı. Çirkin ördek yavrusu ilk denemede yüzmeyi başarmıştı.

Herkesin çirkinliği ile dalga geçtiği bu yavru, aslında bir kuğu idi. Günler içerisinde çiftlik halkı, son haline dönüşmesini izledi.  Ayrılmadan önce güzel bir kuğuya dönüşen çirkin ördek yavrusu tellere yaklaştı ‘Bana her zaman sevgi ve şefkat gösterdiniz. Sizi hiç unutmayacağım.’ Diyerek anne ördeğe veda ederek, diğer kuğular ile birlikte yeni yerlere doğru yola çıktı.